İşte şimdi konuşmaya başladım. Çığlık atıyorum. Sen de duyuyorsun. Duyuyorsun değil mi? Duyduğunu biliyorum. Hissettiğimi biliyorsun. Bildiğini biliyorum ama sen neyi bildiğini bilmiyorsun. Şimdi duy. Daha çok bağırmalıyım. Sen duy. Ben neden duyamıyorum? Çığlık atmadın mı? İnsanlar acıyınca bağırmaz mı? Annemi mi çağırmalıyım yoksa? Sen acıyınca anneni mi çağırırsın? Neden hala bağırmıyorsun? Acımıyor musun? Tabii acıyorsundur. Ben acıyorum. Evet evet, ben kesinlikle acıyorum. Şimdi biliyorum. Durdurmam gerek. Şimdi unuttum. Şimdi hatırlıyorum. Çığlık at. Sesini yükselt. Şimdi camlar kırılsın. Duvarlar da kırılır mı? Duvarlar da kırılsın. Seni de kırdılar mı? Seni kırmış olmalılar. Kırılmış gibisin. Ama ben düşmüşüm. Galiba kalkıyorum. Ayaktayım. Yine mi koşuyorum? Bu defa yorulmuş gibiyim. Yorgun hissediyorum. Yorgun hissediyorsam yorulmuş muyumdur? Sen yoruluyor musun? Sen hissediyor musun? Beni hissediyorsundur. Beni duyuyorsundur. Beni görmelisin de. Beni görmemelisin. Görsen acırdım. 

Görmüyorsun. Ben acıyorum. Ama acımalı mıyım? Hayır hayır, yanmamalı canım. Canım yanarsa acır mı canın? Acımaz ki canın. İşte böyle yanıyorum. Daha çok bağırıyorum. Yakıyor gibisin. Yakıyorsun. İyi ki yanıyorum. Ama böyle mi olmalı? Bilmiyorum. Sen biliyorsun. Cevaplamıyorsun. Gelmemi bekliyor olmalısın. Eminim gelmemi bekliyorsundur. Hep beklersin. Gelmeye çalışıyorum. Ama canım yanıyor. Yanmamasını sağlayabilir miyim? Yanmamasını sağla. Güzel bir şey. Çok sevdiğim bir kitap. Şimdi son sayfasındayım. Neden okuyamıyorum? Sonlardan oldum olası korkmuşumdur zaten. Merak etmiyor da olabilirim. Hayır, merak ediyorum. Ben hep merak ederim. Öyleyse okumalıyım. Ama korkuyorum. Sonlardan korkmamalıyım. Sonlar mutlu olabilir değil mi? Ama sonun olduğu bir yerde nasıl mutluluk olabilir? Öyleyse korkmalıyım. Evet, korkmalıyım. Şimdi korkuyorum. Acı artıyor. Bu kadar acıtmalı mı? Artık camlar kırılıyor. Duvarlar da kırıldı. Şimdi yanıyorum. Yürüyorum. Yanarken yürüyebilir misin? Neden üşüyorum? Yanmalıyım. Üşüyorum. İşte sana yürüdüğümü söyledim. Hayır, bekle! Şimdi koşuyorum. Çığlık atıyorum. Canım yanıyor. Senin canın yanmış mıydı? Koşarken çığlığımı duyuyorum. Hayır hayır, çığlığımı yutuyorum. Rüzgârı kovalıyorum. Kovalayamıyorum. Ben koşmuyorum ki. Düşüyorum. Düştüğümü biliyorum. Neden sana doğru düşüyorum? Artık yanmıyorum. Artık üşüyorum. Nasıl da seni görüyorum şimdi. Sen kimi görmüştün ki? Suya çarptığımı duyuyorum. Neden suya çarpıyorum? Canım yanıyor. Su nasıl da sert oluyormuş. Canım yanıyor. Annemi çağırmalıyım. Bağırıyorum. Şimdi annem duymuyor. Artık sen de duymuyorsun. Neden kimse duymuyor? Yoksa bağırmıyor muyum? Ama bağırıyorum. Hayır bağırmıyorum. Boğuluyorum. Neden hareket etmiyorum? Bekle. Nefes almıyorum. Ama yaşıyorum. Yaşamıyor muyum? Ne olduğunu bilmiyorum. Uykum var ama uyumak istemiyorum. İstemeli miyim? Sen uyuyor musun? Uyuyorsun değil mi? Öyleyse ben de uyumalıyım. İşte seni görüyorum. Nasıl da uyuyorsun. Demek ki acımıyorsun. Artık ben de acımıyorum. Artık uyumalıyım. Bu son mu? Öyleyse yanına uzanmalıyım. Şimdi yanındayım. Şimdi bana bakıyorsun. Şimdi gülüyorsun. Şimdi gülüyorum. Bu defa biliyorum. Şimdi ölüyorum.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski