Gerçekten matematik özürlü müyüz? Bizim çocuklarımız matematik yapamaz mı? Neden matematik çocukların korkulu rüyası? Tüm bu soruların cevabı kocaman bir "HAYIR". Mimar Sinan, Cahit Arf, Harezmi, Ali Kuşçu kim bu insanlar? Daha sayamadığım bir çok matematik dehası Türk-İslam alimi var. Peki geçmişte bu kadar önemli matematik dehası insanlar yetiştiren bu coğrafyada neden şimdi matematik özürlü bir nesil var?
Aslında matematik özürlü falan değiliz. Sadece matematiği çocuklarımıza öğretemiyoruz. Kafası çalışmayan bir millet olsak ne Mimar Sinan yetişirdi nede Cahit Arf. İlkokula başlayan bir çocuk daha ilk sınıfta matematikle tanışıyor. Hatta günümüzde 1. sınıfta bile matematik testleriyle uğraşmak zorunda kalıyor çocuklarımız. Ve sürekli artan bir matematik problemleri ve testleri... Peki bu doğru mu? Doğru olmadığı siyahla beyaz kadar ortada.

Matematik soyut bir kavramdır. Sevgi gibi, saygı gibi, aşk gibi... Bir insanın bu kavramları anlaması için belli olgunluğa erişmesi ve bazı gelişimsel evreleri geçmesi gerekmektedir. Piaget'e göre bir çocuğun soyut kavramları anlaması için 12 yaşına gelmesi gerekmektedir. Peki bizim çocuklarımız ne zaman soyut kavramlarla karşı karşıya kalıyor? Tabi ki 6-7 yaşında. Soyut kavramları öğrenemediği yaşda çocuklara matematik öğretmeye çalışıyoruz. Ve sonrada o minicik yüreklere hiç hak etmedikleri sıfatları söylüyoruz yada kaldıramayacakları yükler yüklüyoruz.
Pireler üzerinde bir deney yapılıyor. Pireler yüksek atlama yeteneğine sahip hayvanlardır. Birkaç pireyi küçük bir cam kavanoza koyup kapağını kapatırlar. Pireler her zıplamada kapağa çarpıp geri düşerler. Bir süre denedikten sonra daha yükseğe atlayamadıklarını öğrenirler ve denemekten vazgeçerler. Çünkü her seferinde kafaları kapağa çarpıp acımaktadır. Psikolojide buna “öğrenilmiş acizlik” diyoruz. Çocuklar için de aynı kural geçerlidir. Doğuşta başarısızlık korkusu nedir bilmezler. Söz dağarcıklarında “yapamam, beceremem” kelimeleri yoktur. Sınır tanımazlar, yanılsalar da beceremeseler de denemekten vazgeçmezler. Ümit ve enerji doludurlar. İşte bizler de çocuklarımıza öğrenemeyecekleri yaşlarda matematik öğretmeye çalışıyoruz. Öğrenebilecek yaşlara geldiklerinde de çocuklarımız 'matematik yapamıyorum', 'matematikten korkuyorum' düşüncelerine kapılıp öğrenilmiş acizlik yaşamaya başlıyorlar.

Şimdi biz mi öğretme özürlüyüz yoksa çocuklarımız mı öğrenme özürlü? Karar sizin...


4 Yorumlar

  1. Blogunuzu zaman zaman ziyaret ediyorum. Çok güzel çalışmalarınız var. Başarılarınızın devamını dilerim. Benim de daha dört aylık bir blogum var, bu konuda çok bilgi sahibi değilim. Benim blogumu da zaman zaman ziyaret etmek ve yorum yapmak suretiyle desteklemenizi bekliyorum. Herkese iyi çalışmalar dilerim.

    YanıtlaSil
  2. Ziyaret ve yorumlarınız için teşekkür ederim. Bloğunuza bakıyorum. En kısa zamanda tekrar ziyaret ederim...

    YanıtlaSil
  3. Çocuklara hayatı zorlaştıran biz yetişkinleriz... Onların biricikliklerini eğitim yoluyla standartlaştırmaya çalışarak yapıyoruz bunu... Matemetikte buna dair... Herkes herşeyi öğrenebilir, sadece nasıl öğrendiği ve ne kadar sürede öğrendiği kişiden kişiye değişir.

    İyi çalışmalar dilerim:)

    YanıtlaSil
  4. Yorumunuz için teşekkür ederim. İnşallah bir gün her çocuğun özel olduğunu anlarız...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski