dert, sabır ve derman

Asıl marifet buluttaydı, ama herkes yağmura şiir yazdı... Bulut içine attı. Yağmur oldu, içini toprağa döktü. Toprak yağmuru emdi, dertlerini sardı, gizledi, örttü. Sonra toprak da yağmur da bulutta umut oldu. Örtülü toprağın üzerine umutlar çiçek açtı. Kayboldu bulut... Bekledi çiçek, bulut yoktu, haliyle yağmurda. Sonra ne oldu? Çiçek soldu, umutlar gibi... Bulut gelmedi, gelseydi yağmur olacaktı, toprak ise saracaktı yaralarını. Örtecekti üstünü. Kaybolacaktı...

Gelen olmayınca toprağa, çiçek de öldü, umutlarda. Yeşerir mi dersin bir daha, gelir misin? Yağar mı yağmur bir daha? Islanır mı toprak? Filizlenir mi tohumlar? Yani umutlar. Umut dahi yetiyordu, gelmesen bile. Ama artık ne umut var ne bulut ne yağmur... Hayallerim, umutlarım dualara emanet... Allah iyi olanı yazmıştır anlımıza. Üzülme sen. Allah derdi de verir, dermanı da. Arada oluşan o boşluk ise sabırdır. En önemlisi de budur ki, Allah sabrı sana öğretendir. Sen daha dünyaya gelmeden ana rahminde sabretmeyi öğrendin. Şimdi el aç, dua et Allah'a. Dedim ya;

Allah derdi de verir, dermanı da...


Yz: Esmanur ŞAHİN

3 Yorumlar

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski