Dertlerinizden Yazarak Kurtulabilirsiniz

Dertlerinizden yazarak kurtulabilirsiniz

Amerikalı bir psikolog yaptığı araştırmada üniversite öğrencilerinden ve yetişkinlerden ilk gün yüzeysel konular hakkında yazı yazmalarını istiyor. Bir sonraki gün ise hayatlarında onları etkileyen büyük travmalar, üzüntüler ve yaşadıkları derin duyguları kağıda dökmelerini istiyor. Araştırmaya katılanlara duygularını kağıda döktükten sonra kendilerini nasıl hissettikleri soruluyor. Bazıları ağladığını, alt üst olduklarını söylerken, katılımcıların büyük çoğunluğu yazmanın kendilerine iyi geldiğini belirtiyor. Araştırmanın başlangıcında doktor kontrolünden geçirilen katılımcılardan, duygularını daha rahat ifade edebilen ve problemleri hakkında yazan katılımcıların bağışıklık sistemlerinin daha kuvvetli olduğu ve yapılan testlerde daha sağlıklı bulundukları görülüyor. Bu bilgiler ışığında yazmanın insan sağlığı üzerinde önemli bir etkisi olduğu anlaşılıyor.
Günümüzde insanların köylerden kentlere göç etmesi, bahçeli büyük evlerden küçük apartman dairelerine taşınmaları, sosyal medya kullanımının artması vb. nedenlerle insanlar arasında iletişim azalmış ve insanlar yalnızlaşmaya başlamıştır. Şuan hangi çocuk oyun oynarken komşunun bir salçalı ekmeğini yemiştir. Ya da evde tuz kalmamışsa hangimiz komşumuzdan tuz istiyoruz. Yalnızlaşan insan çevresine güven duymamaya, yaşadığı problemleri anlatmamaya başlıyor. Eskiden bir kaza olduğu zaman hemen yardıma koşardık, şimdi ise kazanın kim daha önce fotoğraf ya da videosunu çekip sosyal medyada paylaşacak yarışına giriyoruz.

İnsanın psikolojik sorunlarını yazması, yaşadığı problemlerin azalmasında etkili olmuştur. Psikolojik sorunlarınızı en önemlisinden en önemsizine doğru sırayla yazın ve sonra yazdıklarınızı atın. Emin olun rahatlayacaksınız. Belki size çok basit gibi gelecek ama denemeden yanılamayız öyle değil mi?

Söz yazıdan eskidir lakin sözün tükendiği anlara parmaklar yetişir. Dile dudağa henüz değmemiş katran misali sırlar vardır…

Değerli yorumlarınız bekliyorum…